18 Aralık 1919 tarihinde Sivas'tan yola çıkan Heyet-i Temsiliye Kayseri, Hacıbektaş, Mucur, Kırşehir, Kaman, Beynam istikametini takip ederek dokuz günlük meşakkatli bir yolculuğun ardından 27 Aralık Cumartesi sabahında Dikmen sırtlarına geldi. Ankara'nın kasabalarından, köylerinden gelen kadınıyla, yaşlısıyla, çocuğuyla, genciyle binlerce insan, Mustafa Kemal'i özlemle karşıladı. Gölbaşı'ndan itibaren yollara dizilen atlı ve yaya Anadolu insanı Kızılcayokuş'u adeta bayram yerine çevirdi. Gördüğü kalabalık karşısında duygulanan Gazi Paşa, Ankaralıları selamlamak maksadıyla aracından indiğinde yiğit seymenlerinin sesleri duyuldu:
" Silindi mi maşrapamın kalayı
Dizildi mi seymenlerin alayı"
Mustafa Kemal mavi gözleriyle seymenlere dönüp "Merhaba efeler neden zahmet ettiniz?" dediğinde seymenlerin "Andolsun hep beraberiz !" nidaları Ankara sırtlarında yankılandı.Çankaya bağlarından Kızılcayokuş eteklerine Namazgâh Tepe'den Yenişehir'e kadar binlerce vatansever bu sese eşlik etti.
Yunan ordularının Polatlı'ya Haymana'ya kadar ilerledikleri, Fransız askerlerinin Ankara Garı'nı, postane binasını işgal ettikleri, şehrin her karış toprağının acıyla, yoklukla yoğrulduğu bir dönemde şehre girip önce Hacı Bayram-ı Veli türbesini ziyaret eden ardından meclise gelen Gazi Paşa, adeta bütün mukaddes değerleriyle, kurumlarıyla, caddeleriyle, meydanlarıyla Ankara'nın - özünde de Anadolu'nun- Türk yurdu olduğunu işgal güçlerine haykırıyordu.
19 kişiyle Sivas'tan yola çıkıp Ankara'yı kahramanca savunmaya gelen, şehrin kara yazgısını değiştiren, ecdat yadigârı toprakları düşman postallarına çiğnettirmeyen Aziz Atamı, sinesi ateş ile dolu gözü kara askerlerimizi saygı ve minnetle selamlıyorum.Ruhları şad makamları ulvi olsun.
Köksal ARSLAN